2 Kasım 2012 Cuma

YAŞASIN CUMHURİYET

29 Ekim 2012

Çoluk,çocuk,genç,yaşlı,aile,arkadaş,yalnız,kalabalık Ulus'taki caddelerde buluştuk. İş arkadaşlarımızı,akrabalarımızı gördük. Hatta orada olduğunu bildiğimiz ama buluşamadıklarımız oldu.
Çocuk arabasında yavrular, babalarının omuzlarında yavrular ellerinde bayrakla oradaydı. TGB'nin kağnısı çok hoşuma gitti. Çünkü Cumhuriyet'i kazanma sembollerimizden birisiydi. En anlamlısı diyebilirim. Sakin bir bekleyiş ve bir anda ileri doğru , daha sonra havaya karışan, geniz yakan gaz kokusuyla biraz geriye doğru devinim. Dağılmayın, bekleyin geçeceğiz diyenler oldu, kaldık.Su sıkıldığını söylediler. Geriye dönüşümüzde izdiham olabilir mi diye düşündüm, ama olmadı. Herkes sakindi. Sadece sloganlarla tepki gösterdik. "Mustafa Kemal'in Askerleriyiz". Çok geçmedi, barikatlar açıldı, keyifli, neşeli yürüyüşümüz başladı.

İlk Meclisin önünden geçerken selam verdik. Trafik araçlara kapandı, yayalar sel oldu, kırmızı, beyaz bayraklarla, Dağ Başını Duman Almış marşı eşliğinde Anıtkabir'e doğru yürüdük. Kızılay tarafından gelen grupla Anıtkabir'in kapısında birleştiğimizde içerisi doluydu, geri dönüşler kenarlardan yavaş yavaş başlamıştı. Askerler biraz şaşkın bakıyorlardı bizlere.Yaşlı bir amca Aslanlı yol  boyunca bekleyen bütün askerlerin ellerini sıkıp, bişeyler söylüyordu.Nöbet değişiminde yine gözlerim doldu. Çok duygulandığım bir sahnedir.

Merdivenleri çıkıp arkaya bakan kafaların komik olduğundan bahsederken, o merdivenleri çıkınca bizde arkamıza baktık  :) veee  binlerce bayraklı insan arkamızdan geliyordu. Bakmaya değermiş .Döndük, Ata'ya çıkan basamaklara baktık, meydan ve o basamaklar gelincik tarlası gibiydi. Çoooook  güzeldi.

Bizler yavaş yavaş dönmeye başlarken Aslanlı Yoldan yeni gelenlere bakıyorduk. Anıtkabir'in çimleri hiç bu kadar çiğnenmemiştir sanırım. Gelenlere yol açılsın diye, duvarın üstünden atlayarak terk ettik Anıtkabir'i. Yaş, kilo, cinsiyet fark etmiyordu, her kes duvardan atlayarak indi.

Eve dönüş yolunda da yürüdük, Eski Meclis binasını gezdik. Teşekkürler emeği geçen, kanı dökülen, öksüz-yetim kalan, aç kalan, açık kalan ama yinede bu vatanı düşmanlara bırakmayan Atalarımıza. Sonsuz saygı ve hürmetlerimi Fatiha ile birlikte sunuyorum.

Ne Mutlu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına.