16 Kasım 2014 Pazar

YAŞASIN 2. ÇOCUK

Merhaba uzun zaman oldu yazmayalı.

Bu arada hayatımıza yeni bir melek daha katıldı Çağan bebek :) Bir yazı okumuştum 2. çocuklar anne rahmine düştükleri andan itibaren mücadeleye başlıyormuş. Çünkü annenin bedeni ikinci bebeği yabancı olarak kabul edip istemiyormuş. Bu yüzden de ikinci çocuklar daha mücadeleci, azimli, kendini sevdiren oluyorlarmış.
Şimdi bakıyorum, güler yüzlü, hümanist, teması, sarılmayı seven bir bebeğimiz var.

Bir şey fark ettim. İlk çocukta, iki, üç çocuklu anneleri görünce , hayret ediyordum nasıl doğurmuşlar diye. Amaa ikinci çocuğu yapınca insan üçüncüye de sıcak bakıyor :) Sanırım tecrübe, özlem ve sevimlilik insanı ikna etmeye yetiyor.

Ama ondan önce ilk çocuğumuzun durumundan bahsetmek istiyorum. Doğuma bir iki gün kala, benden "Anne beni daha çok sevin, kardeşimi az sevin tamam mı" sözünü almak için bayağı uğraştı. Mecburen tamam dedim. Ona bebeğin çok küçük olacağını, hiç bir ihtiyacını tek başına karşılayamayacağını , bu yüzden bize bağımlı ve daha çok zaman ve emek isteyeceğini anlattık ama, daha az sevilme endişesini dindiremedik.
Tabi ki eskisi kadar ona vakit ayıramadım. Çünkü yorgun oluyordum. Ama elimden geldiği kadar okula götürme ya da okuldan alma işlerini ben yapmaya çalıştım. Aile büyüklerimin katkısı (özellikle Pa yani, teyzem sağolsun) sayesinde elimden geleni yapmaya çalıştım. Oyunlar oynayamadım, daha az vakit ayırabildim. Bebek gelince kendisi daha bebek olan oğlumu büyüttük Abi yaptık. Oysa o da daha 4,5 yaşındaydı. Sessiz ol, gürültü yapma, kendin al, kendin yap, gelemem, bakamamlarla geçen bir dönemden sonra, biraz daha rayına oturtup ortak zamanlar bulmaya çalıştık. Dışarıda oynarken kardeşiyle ona seyirci olduk. Babası ile daha fazla vakit geçirmeye başladılar.

 Bazen bunalınca "Ben size kardeş istemediğimi söylemiştim." diyor. Bende ileride kardeşin ne demek olduğunu daha iyi anlayacaksın ve iyi ki varmış diyeceksin diyorum.Bizde ablamla kedi köpek gibi kapışır, her şeyimizi kıskanırdık. Ne zamanki ablam evlenip başka bir şehirde yaşamaya başladı, işte o zaman birbirimizin kıymetini anladık. Gelip gitmeler ağlayarak oluyordu. Neyse ki şimdi aynı şehirdeyiz. Erkek kardeşimle de ergenlik dönemi bunalımlarındaki tartışmalardan sonra, abi kardeş gibi olduk :) Sanırım insan büyüyünce anlıyor kardeşin kıymetini.

Ne mutlu kardeş sevgisini tadanlara. Olmayanlarda üzülmesin. Bazen öyle arkadaşlıklar kuruluyor ki kardeş gibi oluyorsunuz. Kuzenler oluyor, kardeş gibi.